Buraya yazmayı epey aksattım bu aralar ama zaman geçtikçe yazdıklarımın, çevremin ve arkadaşlarımında değiştiğini farkediyorum gerçi hangimiz zamanla değişmiyor?
Mesela zamanla zıtlıkları daha çok sevdiğimizi eksik yanlarımızın arkadaşlarımızda, dostlarımızda, sevgilimizde var olma ihtimalini arıyor olduğumuzu farkettim. Küçük olaylarda büyük ayrıntılar arayan varlıklar bile olabiliriz her birimiz.Örneğin kendimde iki parça var benim; biri çok uçarı,maceraperest ve gezgin diğeri ise sakin bir köşede yaşamak isteyen kendi halinde üşengeç biri.Böyle garip bir durumun içinde insanın dışa vurumu da haliyle farklı olmaya başlıyor.Zamanla içindeki farklılıklar daha belirgin olarak hayatına yansıyor.Sahi size de oluyor mu?...
Nedendir bilmem ama yollara çıkıp saatlerce yürümek yoldan geçen birine 'size eşlik edebilir miyim demek' o kadar çekici geliyor ki ansızın.Ya da eline bir kitap alıp saatlerce onu okumak ve onun içinde bir kahraman olacak kadar dış dünyayla iletişimi kesmek.Oysa ne kadar farklı dünyalar var herbirimizin içinde.Sahi ne diyordum? bu kadar iç dünyamızın içinde kaybolup giderken gerçek hayatta farklı çevrelerimiz var.Herbirinin içinde farklı evrenler olan onlarca iyi,kötü,çirkin arkadaşlarımız,dostlarımız,sevgililerimiz var.Kulağa garip geliyor değil mi ki karşımızdakinin sadece bize gösterdiği kadar iç dünyasını tanıyoruz yada izliyoruz.Henüz kendi iç dünyamızı bile çözüp bir sonuca varamıyorken,başkalarını yargılıyor,yadırgıyor,suçluyor ya da haklı buluyoruz.Sizce de önce kendimizi ne kadar tanıyoruz biliyor muyuz? Ben henüz bilmiyorum,bildiğim tek şey hiçbir zaman kendimde dahil olmak üzere kimseyi tanımış olamayacağım...
Nedendir bilmem ama yollara çıkıp saatlerce yürümek yoldan geçen birine 'size eşlik edebilir miyim demek' o kadar çekici geliyor ki ansızın.Ya da eline bir kitap alıp saatlerce onu okumak ve onun içinde bir kahraman olacak kadar dış dünyayla iletişimi kesmek.Oysa ne kadar farklı dünyalar var herbirimizin içinde.Sahi ne diyordum? bu kadar iç dünyamızın içinde kaybolup giderken gerçek hayatta farklı çevrelerimiz var.Herbirinin içinde farklı evrenler olan onlarca iyi,kötü,çirkin arkadaşlarımız,dostlarımız,sevgililerimiz var.Kulağa garip geliyor değil mi ki karşımızdakinin sadece bize gösterdiği kadar iç dünyasını tanıyoruz yada izliyoruz.Henüz kendi iç dünyamızı bile çözüp bir sonuca varamıyorken,başkalarını yargılıyor,yadırgıyor,suçluyor ya da haklı buluyoruz.Sizce de önce kendimizi ne kadar tanıyoruz biliyor muyuz? Ben henüz bilmiyorum,bildiğim tek şey hiçbir zaman kendimde dahil olmak üzere kimseyi tanımış olamayacağım...
Yorumlar
Yorum Gönder